Vergi Borcu Zamanaşımı Davası
Vergi Borcu Zamanaşımı Davası; Vergi Usul Kanunu olarak adlandırılan VUK uyarınca zamanaşımı süresinin geçmesi verginin ortadan kalkmasını gösterir. Zamanaşımı olarak adlandırılan sürenin geçmesi vergi borcunu ortadan kaldıran bir neden olarak kabul edilir. Vergi borcu zamanaşımı davası bu sebeplerle merak edilmektedir.
Zamanaşımı süresinin aşılması vergi borcunu ortadan kaldırırken mükellefin de herhangi bir zamanaşımına yönelik olarak iddiasına gerek kalmamaktadır. Vergi idaresi resen zamanaşımı süresini gözetmekle yükümlü olan taraftır. Mükellef bu tür bir müracaatta bulunma zorunluluğu olmayan kişidir. Mükellef zamanaşımı süresi içerisinde kendisine tebliğ edilmeyen borçtan sorumlu tutulamamaktadır. Zamanaşımı süresi vergi hukuku açısından ele alındığında tarh zamanaşımı ve tahsil zamanaşımı olarak iki türde uygulanmaktadır.
Zamanaşımı Süresi ve Tarh
Vergi tarhı olarak adlandırılan uygulama vergi dairesinin vergi alacağını kanunlarda gösterilen matrah ve nispetler üzerinden hesaplamasıdır. Tarh zamanaşımı süresi olarak adlandırılan durum ise verginin oluşturulmasına rağmen mükellefe tebliğ edilmemesi durumudur. Verginin tarhının yapılmamış olması halinde zamanaşımı süresi devreye girer. Bu durumda da zamanaşımı süresi ve tarh merak edilenler arasında yer alır.
Tarh zamanaşımı süresi olarak tanımlanan süre vergi alacağının doğduğu takvim yılının ardından gelen yılbaşından sonraki 5 yıldır. Bu süre içerisinde mükellefe tebligat yapılmış olması gerekir. Vergi dairesinin zamanaşımı süresi içinde tarh işlemini yapması ve bunu mükellefe tebliğ etmiş olması zorunludur.
Tarh zamanaşımı olarak adlandırılan durum tüm vergi türlerini ilgilendirmektedir. Veraset intikal vergisi ve emlak vergisi kanunları söz konusu ise bu durumda farklı zamanaşımı sürelerinden söz edilmesi gerekir.
Tahsil Zamanaşımı
Tahsil zamanaşımı süresi de kanunlarla düzenlenmiş olup idarenin alacağının vadesine rastlayan takvim yılının başı geçtikten sonraki 5 yıl içinde tahsilatın yapılması gerekir. Aksi takdirde ise zamanaşımına uğraması kaçınılmaz olur.
Tahsil zamanaşımının dolması durumunda vergi tahsil edilememektedir. Kişinin rızası doğrultusunda yapılmış ödemeler ise zamanaşımı süresi dolmuş olsa dahi tahsilat olarak kabul edilmektedir. Tahsil zamanaşımı bazı durumlarda kesilmektedir. Ödeme yapılmış olması, haciz uygulaması veya ödeme emrinin tebliği edilmesi tahsil zamanaşımı süresini kesen durumlardır.
Bunun yanı sıra amme alacağı teminata bağlandığında veya mal bildirimi yapılması durumunda da tahsil zamanaşımı kesilir. Tahsil zamanaşımını durduran haller arasında ise borçlunun hileli iflası, vergi yükümlüsünün yabancı ülkede olması gibi nedenler yer alır.

Vergi zıyai cezaları söz konusu olduğunda zamanaşımı 5 yıl olarak belirlenmiştir. Usulsüzlük durumlarında ise sürenin 2 yılla sınırlandığı görülmektedir. Düzeltme zamanaşımı süresi ise vergi mükelleflerinin muameleler sırasında oluşan hataların düzeltilmesini talep etmeleri durumunda 5 yıllık zamanaşımı süresinde bu uygulamanın yapılması gerekir.
Zamanaşımı süresinin dolması durumunda düzeltme talebi yapılamamaktadır. Vergi Usul Kanunu uyarınca vergi mükelleflerini ilgilendiren konular düzenlenirken bunlardan biri de düzeltme zamanaşımı süresidir. Bununla birlikte kanunun 126. Maddesinde yer alan açıklamalar doğrultusunda bazı istisnai durumlardan da söz edilmektedir.