Vergi Davasına Konu Olan İşlemler
Vergi Davasına Konu Olan İşlemler; Vergi Hukuku olarak adlandırılan hukuk dalında vergi mükellefi olanların borçlarını ödememesi durumunda ya da uyuşmazlık yaşanması halinde düzenlemeler yapılır. Devlet ve kişiler arasında ortaya çıkan vergi ilişkisi vergi davasına konu olabilmektedir. Vergi davasına konu olan işlemler tarh-tahakkuk aşamasında ya da tahsil aşamasında ortaya çıkabilecek yanlışlıklara yönelik olabilir.
Vergi Davasına Konu Olan İşlemler
Vergi davalarını ilgilendiren görev ve yetki konusu da önemlidir. Vergi davalarında görev olarak adlandırılan durum uyuşmazlığa göre belirlenir. Hangi mahkemenin davaya bakacağı konusu görevli mahkemeyi ifade eder. Bölge İdare Mahkemeleri, Vergi Mahkemeleri ve İdare Mahkemeleri davanın konusuna bağlı olarak görev yapabilir.
Yetki olarak tanımlanan durum ise davanın hangi yargı yerinde açılacağını ifade eder. Vergi Mahkemeleri söz konusu ise mükellefin hangi vergi dairesine bağlı olduğu dikkat alınır. Bu duruma bağlı olarak da yetkili mahkeme belirlemesi yapılır. Dava açıldığında dava dosyasını inceleyen mahkeme bu konuda görevli ve yetkili değilse bu durumda görevli ve yetkili mahkemeye dava dosyası gönderilecektir.
Vergi davalarında hukuki danışmanlık alınması bu açıdan oldukça önemlidir. Profesyonel anlamda verilecek hukuki desteğe bağlı olarak açılacak dava dilekçesinin doğru mahkemeye gönderilmesi zaman kaybını engellerken hak kayıpları açısından da önem taşır.
Vergi Davası Konuları
Vergi davalarını ilgilendiren konular açıklanırken süreçte uygulaması yapılan işlemlerin doğru anlaşılması gerekir. Vergi Hukuku açısından konuya yaklaşıldığında vergi dairelerinin vergilendirme işlemlerine yönelik çalışmalarında öncelikle tarh başlatılması gerekir. Tarh işleminin ardından ise tahsilat aşaması gelir. Vergi davası konuları açısından Vergi Usul Kanunu ve İdari yargılama Usul Kanunu’nun kapsamında idari işlemler için iptal istemi yapılabilir.
Vergi davasını ilgilendiren konular tarh-tahakkuk aşamasında gerçekleştiğinde verginin idare tarafından tarhının gerçekleşmiş olması gerekir. Vergi dairesi kişiye bir ceza kesmiş olmalıdır. Bunun yanı sıra takdir komisyonunun kararının dayanak olarak alınması ve vergi salınması yapılması durumunda da tarh-tahakkuk aşamasında gerçekleşen işlemlerden söz edilebilir.
Tahsil aşamasında ise ödeme emrinin tebligatının yapılmış olması veya tahakkuka dayanan ihtiyati haciz kararının uygulanması söz konusudur. Haciz uygulaması gerçekleştiğinde veya mallar paraya çevrildiğinde de vergi mahkemesine dilekçe vermek sureti ile dava açılabilir.
Vergi Davası Açma Süresi

Vergi davası açma süresi olarak belirlenen zaman aralığı İdari Yargılama Usulü Kanunu ile düzenlenir. Özel kanunlar farklı bir belirleme yapmadığı takdirde Danıştay ve İdare Mahkemeleri için 60 günlük bir dava açma süresi bulunur. Bu durum vergi mahkemeleri için 30 gün olarak belirlenmiştir.
Bu süre belirlenirken idari bir uyuşmazlık söz konusu ise yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen gün başlatılır. Ayrıca vergi, harç, resim gibi mali yükümlülüklerin gereği doğan uyuşmazlıklar söz konusu ise tahakkuku tahsile bağlı bir vergi ise tebliğ tarihini izleyen gün süre başlayacaktır. Tevkif yolu kullanılarak alınacak vergiler açısından ise istihkak sahipleri için yapılan ödemeyi izleyen gün süre başlatılır.